Takipçisi olacağım
10 Ağustos Cumhubaşkanlığı seçimlerine az bir süre kala, Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ’a gelerek, Valilik önünde vatandaşlara hitap etti.
TEKİRDAĞ’DAN DESTEK İSTEDİ
Tekirdağlılardan 10 Ağustos için destek isteyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Tekirdağ için başlanmış yatırımların takipçisi olacağını vurguladı ve “Tekirdağ’da tüm yatırımların, takipçisi olacağım. Hiç bir yatırım yarım kalmayacak” dedi
YAZICIOĞLU’NA İHANET ETTİLER
Büyük Birlik Partisi’nin (BBP)Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek vermesi ile Muhsin Yazıcıoğlu’na ihanet ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Merhum Yazıcıoğlu’nun artık ölümünün üzerinden oy devşirmeyi bırak, bir şey alamazsın. Alabileceğin bir şey yok” şeklinde konuştu.
TEKİRDAĞ’A HİZMET ETMEYİ SÜRDÜRDÜK
Başbakan Erdoğan, 3 Kasım, 2007 ve 2011 seçimlerinde Tekirdağ’da 2. parti olduklarını ama buna aldırış etmeden Tekirdağ’a hizmet etmeyi sürdürdüklerini belirterek, “Ama hiç aldırış etmedik. Tekirdağ tarihinde görmediği, yatırım, eser ve hizmetleri kazandırdık.” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Eşi Emine Erdoğan ile birlikte Tekirdağ’a geldi. Helikopterle Tekirdağ’a gelen Erdoğan’ı Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Vali Ali Yerlikaya, Eşi Hatice Nur Yerlikaya, Milletvekilleri Prof. Dr Mustafa Şentop, Ziyaeddin Akbulut, Özlem Yemişçi ve il protokolu karşıladı.
VALİLİK ÖNÜNDE HALKA HİTAP ETTİ
Hükümet Caddesi’nde kurulan paltformda vatandaşlara hitap eden Başbakan Erdoğan, konuşmasına Tekirdağlıları selamlayarak başladı. Tekirdağ ve AK Parti ilişkisini değerlendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; “Kardeşlerim, şöyle bir kronolojik serüveni anlatacağım. 3 Kasım 2002’de Tekirdağ’da sandığa gittik. Belki o zaman biz sizlere kendimizi iyi anlatamamıştır. Oy oranı o zaman sadece yüzde 17 çıktı. Sonradan Tekirdağ bizi daha iyi tanıdı. Bizim ne yapmak istediğimizi gördü. 2007’de oy oranımız burada yüzde 29’a çıktı. Orada da durmadı. 2011’de oy oranımız yüzde 36 oldu. 30 Mart’ta Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinde yine bizi tercih etmedi ama yüzde 37 ile oy oranını en yükseğe çıkardı. Görünen o ki Tekirdağ adım adım AK Parti’ye yaklaşıyor.” şeklinde konuştu.
Biz 12 yıl boyunca hiçbir ilimizde, hiçbir ilçemizde, hiçbir köyde hizmet üretirken oy oranlarına bakmadıklarını ifade eden Erdoğan, Tekirdağ’ın bunun en güzel örneği olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, “3 Kasım seçimlerinde Tekirdağ’da 2. Parti olduk. Ama hiç aldırış etmedik. Tekirdağ tarihinde görmediği, yatırım, eser ve hizmetleri kazandırdık. 2007 seçimlerinde, 2011 seçimlerinde yine 2. Parti olduk, yine aldırış etmedik. Tekirdağ’a hizmet etmeyi sürdürdük. Çünkü biz Türkiye’nin partisiyiz. Biz bizi sevsin ya da sevmesin, oy versin ya da vermesin, 77 milyonun hizmetkarıyız. Biz, 81 vilayetin her birinde varız. Ya 1. parti olarak varız, ya 2. parti olarak varız. 780 bin kilometrekarenin tamamında eserlerimizle varız, hizmetlerimizle varız, yatırımlarımızla varız.” dedi.
“YAN GELİP YATAMAZSIN, ÇALIŞACAKSIN”
Tekirdağ’da halka hitap eden ve Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamının yangelip yatma yeri olmadığını söyleyerek, “”Ne diyor adaylar, çok enteresan. Ben diyor icraatın başı değilim diyor. Nesin ya? Orası affedersiniz vitrin saksılarının olduğu bir yer değil. Orası icra makamı. Yan gelip yatamazsın, çalışacaksın. Bu milletin birliği beraberliği, bütünlüğü neredeyiz, nereye gidiyoruz bunun takipçisi olacaksın” diye konuştu.
Konuşmasının bir bölümünde Büyük Birlik Partisi’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek vermesini değerlendirerek, BBP’nin merhum başkanları Muhsin Yazıcıoğlu’nun kemiklerini sızlattığını ifade ederek şunları kaydetti: “Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimizin mirasını taşıyan parti gitmiş şimdi bu adaya destek vereceğini açıklamış.
Allah aşkına bu nasıl bir karnı genişliktir, bu nasıl bir ilkesizliktir. 30 Mart seçimleri öncesinde merhum Yazıcıoğlu’nun kemiklerini sızlattılar. Şimdi bir kez daha onun hatırasını ayaklar altına alıyorlar. Yatıyorlar, kalkıyorlar, söyledikleri bir şey var. Neymiş bu hükümet Yazıcıoğlu’nun faillerini bulmamış.
Bu ne zavallılıktır. Bizim karşımızda bu tür şeyleri konuşamıyorlar. Ziyaretlerine gittiğimizde bu tür şeyleri söyleyemiyorlar. Hiç olmazsa merhum Yazıcıoğlu’nun artık ölümünün üzerinden oy devşirmeyi bırak, bir şey alamazsın. Alabileceğin bir şey yok. Geçen seçimde işte ölüm anıydı ve kendisine vefayı halkımız birinci derecede Sivas’ta gösterdi. Şimdi ne yaptı. Hiçbir şey alamadı. Şimdi Sivas’ta neredeyse yok denecek noktaya geldin. Bu millet, bu tür duygu sömürülerine 1 kere pirim verir, 2 kere pirim verir ama ondan sonra def eder. Büyük Birlik Partisi’ne gönül veren kardeşlerim inşallah bu ihaneti görecekler. Onlar da partilerinin yönetimine inşallah gereken cevabı verecekler”
HALK DERSİ SANDIKTA VERECEK
Konuşmasında diğer partilere de yüklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şu anda yeni Türkiye’nin karşısında eski Türkiye’nin cılız ortakları var. Ortaklarıyla ittifak yapmışlar. Ne diyor aday; 7 partiydik şimdi 8’incisi de geliyor diyor. 40 çürük yumurtadan 1 sağlam yumurta etmez. Bu iş budur. Bunlar benim milletimi ne zannediyorlar. Allah’ın izniyle 10 Ağustos’ta gereken dersi halkım sandıkta kendilerine verecektir. Eski Türkiye’nin karanlığından beslendiler şu ana kadar. Eski Türkiye’yi geri getirmek için ittifak yapıyorlar. Ama Allah’ın izniyle eski Türkiye geri gelmeyecek. Yasakların, baskıların, yolsuzlukların olduğu Türkiye geri gelmeyecek. Millet buna izin vermeyecek. İnanıyorum siz buna izin vermeyeceksiniz. Şimdi soruyorum ey Tekirdağ! 10 Ağustos’ta yeni Türkiye’ye evet mi Tekirdağ? Milletin adayını cumhurbaşkanı yapıyor muyuz Tekirdağ? Tekirdağ kararını vermiş. Tekirdağ’dan bu sefer inşallah farklı bir sonuç bekliyoruz. Tekirdağ’dan yeni Türkiye’ye, büyük Türkiye’ye, öncü Türkiye’ye güçlü bir destek bekliyoruz. Abiler, ablalar inşallah kapı kapı dolaşacak 10 Ağustos’ta Türkiye’de bir tarih yazacak. Biz bugüne kadar Türkiye’yi bir bütün olarak kucakladık, kucaklamaya devam edeceğiz. Türkiye’yi kardeşlikle büyüttük. Kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz. Ben sizlere bir şey hatırlatacağım. 2007 yılında biz mecliste cumhurbaşkanı seçmek istediğimizde bu CHP hayır seçemezsiniz dedi. Önümüze hukuku katlederek engeller getirdiler. Öyle mi dedik? O zaman halka gideriz. 2007’de halkımız bize yüzde 47 ile destek verdi. Onun öncesinde de cumhurbaşkanını artık halk seçsin dedik ve anayasa değişikliği yaptık. CHP mecliste bu anayasa değişikliğine de karşı çıktı. Diyorlar ki halk seçmesin. Peki, hangi yüzle bu Kılıçdaroğlu, bu Bahçeli halkın karşısına gelecek. Madem halk seçmesin diyorsun, halka kendi başkanını seçmesini layık görmüyorsun da hangi yüzle buraya geliyorsun. Onun için 10 Ağustos çok önemli. Gereken dersi vermek lazım sandıkta. Demokratik bir şekilde.
Benim irademi ipotek altına alamazsın Kılıçdaroğlu, benim irademi ipotek altına alamazsın ey Bahçeli. Ben irademi kullanırım. Kimden yana istersem öyle kullanırım. Biz ne dedik millet seçer. Dönemin cumhurbaşkanı anayasa değişikliğini reddedince konu halkın önüne geldi. CHP halk oylamasında da değişikliğin karşısında durdu. Hayır dedi, MHP hayır dedi. Millet ne dedi? Yüzde 69 ile evet dedi. Ne dedi cumhurbaşkanını biz seçeceğiz dedi. 10 Ağustos’ta da kendi başkanını seçecek. Vekiller değil, millet. 2007’de karşı çıktıkları değişikliğin şu anda meyvesini yemeye çalışıyorlar utanmadan, sıkılmadan. Biz o anayasa değişikliğini kendimiz için yapmadık, millet için yaptık. Şu anda bizim hazırladığımız o ortamda, buldular bir monşer onunla beraber milletin karşısına çıkıyorlar. Öbür tarafta HDP’nin adayı bizim sağladığımız özgürlük ortamında o da rahatça propagandasını yapıyor. Biz işte buyuz. Biz hiçbir zaman kendimiz için çalışmadık. Her zaman millet için çalıştık. CHP’li için de çalışan biz olduk, MHP’li için de çalışan biz olduk, HDP’li için de çalışan biz olduk. Şu anda özgürce manşet atan, özgürce yazı yazan, haber yapan, hatta özgürce bu kardeşinize, ailesine hakaret eden medya bizim her reformumuza karşı çıktı. Bize karşı çıkıyor ama bizim inşa ettiğimiz özgürlük iklimini doya doya yaşıyorlar. Olsun, biz ne yaptıysak millet için, 77 milyon için yaptık. Önümüzdeki süreçte de bu şekilde devam edeceğiz. 77 milyon için hizmet üretmeye, eser üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu
İCRAATLARINI DEĞERLENDİRDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin IMF’ye olan 23 buçuk milyarlık borcunu 12 yıllık AK Parti hükümeti döneminde sıfırlayarak IMF’ye borç verecek duruma gelindiğini hatırlattığı konuşmasında; ““Göreve geldik Türkiye’nin IMF’ye borcu 23 buçuk milyar dolardı. Kim vardı iktidarda. MHP, yanında kim vardı CHP’nin yavrusu DSP. Kim vardı ANAP. 23 buçuk milyar dolar IMF’ye borçluydular, bize öyle devrettiler. Geçen 14 Mayıs’ta biz bu borcu ödedik, sıfırladık, bitirdik. Kim milliyetçi, kim milli. Biz. Bitmedi. Merkez Bankası bizim milli bankamız değil mi? Merkez Bankası’nın döviz rezervi neydi biliyor musunuz? 27 buçuk milyar dolar. Kardeşlerim, geçen Gezi olaylarında bu rakam 135′e çıkmıştı. Olaylar sebebiyle 120’ye kadar indi. Şimdi tekrar 135 milyar doları aştık. 27 buçuk milyar dolar nere, 135 milyar dolar nere. Türkiye’yi büyüten biziz. IMF şimdi bizden borç istiyor. Tamam dedik. Biz size 5 milyar dolar borç verebiliriz. Veren el alan elden üstündür. Ve biz göreve geldiğimizde dünya mazlumlarına, mağdurlarına Türkiye’nin verdiği destek neydi biliyor musunuz? 45 milyon dolar. Şimdi ne biliyor musunuz? 3 buçuk milyar dolar. Nerede mazlum varsa, nerede mağdur varsa biz oradayız. Filistin’de oradayız, Mısır’da oradayız, Suriye’de oradayız, Irak’ta oradayız, Mynmar’da oradayız ,Afganistan’da oradayız, Pakistan’da nerede varsa biz oradayız. Çünkü bize o yakışır. Biz taa Hint yarımadasına orada zulüm var diye taa Açe’ye zulüm var diye donanma gönderen Osmanlı’nın torunlarıyız. Sıradan bir olay değil. Niye? Çünkü mülk ve adalet ancak ona sahip çıkmakla olur. Allah’ın izniyle sizlerin desteğiyle büyük hedeflere ulaşacağız. Enflasyon neydi yüzde 30. Şimdi tek haneli rakamda. Devletin borçlanma faizi neydi yüzde 63. Şimdi bak nereye indi 8 buçuk. Şunu da söyleyeyim. Devletin milli geliri neydi biliyor musunuz biz geldiğimiz? 230 milyar dolar. Şimdi 820 milyar dolar
Halep oradaysa arşın Tekirdağ’da. Düşünebiliyor musunuz? 79 senelik Türkiye Cumhuriyeti’nde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptılar 79 senede. 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Biz buyuz. Biz bu vatana sevdalıyız, biz bu millete sevdalıyız. Bizim bir aşkımız var, heyecanımız var, coşkumuz var” ifadelerini kaydetti.
HAKAN KARACA
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR